YOL AYRIMI

Nart Sawsır
Yamçı Sayı 3, Ocak 1976

Muhacerette bir asır tamamlandı. İkinci ‘asrın başlangıcındayız. Günler geceleri, aylar yılları, yıllar asırları kovaladı. Geldik bilmem kaçıncı yol ayrımına. İlk yol ayrımı 1864 lerde Anavatanda başladı. Anavatanı terk etmek veya sonuna kadar mücadele… Sonuç biliniyor. Toprağından ayrılanlar için sonun başlangıcı. «Toprağından sökülüp saksıya dikili» bir ağaç örneği. Başlangıç acı. Hasret zor. Yığınların ölümü… Doğanın doğal seçimi. «Bana uyan yaşar».

Kafkas insanı direndi. Tüm benliği ile, yabancılaşmamak için. Senelerce yabancıların toprağına, iklimine, insanlarına direndi. Ama yalnızdı, gün be gün güçsüzleşiyordu.

Sonun başlangıcı yazılmadı, yazdırılmadı. Bir nevi ulusal unutkanlık yaratıldı. Ulus yavaş yavaş kendi diline, kendi diri geleneklerine, kendi tarihine ve kendi uygarlığına yabancılaştı, yabancılaştırıldı.

Yabancılaştı, yabancılaştırıldı.. Tartışılması gereken iki *

sozcük. Birinin nedenleri bizden, bizim içimizden geliyor. Yani ulusal beraberlikten, birlikten yoksun oluşun bir sonucudur yabancılaşma. Nedenleri toplumun iç dinamiğinde arayan bir görüş. Yabancılaştırmada bir dış zorlama var. İçim de yaşadığımız toplumların empozesi bir kültür zorlaması. Zorunlu bir yokoluş. Hiçbir insancıl, yasal dayanağı olamayan bir zorlama. Uluslaşma sürecindeki toplumların bütünleşme istek ve zorlamaları. «Bir dil-Bir Ulus»,, «Kaderde, kıvançta ve tasada ortak bir ulus» değer yargılarında kendisini bulan egemen bir ulusun kültür zorlaması.

Yol ayrımı bir seçenek. Neyin neyle? Kimin kimle? ayrılmasının bir seçimi. Kuşkusuz bu seçim yabancılaşma, ya” bancılaştırma tezleri arasında değildir.

Bu seçim, bu yol ayrımı, tarihsel bir ulus olup, Kuzey Kafkasya’nın yerli otokton halklarından Çerkes’lerin ulusal benliklerine kavuşup, tarih ve geleneklerinden gelen ulusal onurunun yaşatılmasıyla kendi toprağı K. Kafkasya’da ken di geleceğini kendi tayin eden bir ulus olma istemiyle ulusal benlikten uzaklaşıp, ulusal onurdan yoksun, tarih saylalarından silinen, diğer toplumlarla bütünleşen bir yığın olma arasındaki yol ayrımıdır. Aslında bu yol ayrımı çağımızda üm devletsiz ulusların bir seçeneğidir. Tarihte var olan ve halen ulusal yaşama mücadelesi veren halkların gelecekte de var olma istemidir, yol ayrımı.