ADİGE TARİHİ

Little İnfo

Batı Kafkas sıradağlarının eteklerinde ve Terk ile Kuban nehirleri yataklarına kadar uzanan bayır ve vadilerde oturan kavim. Adigelerin ne zaman Kafkasya’ya geldikleri tam olarak bilinememekle birlikte eldeki bulgular Adigelerin tarihinin MÖ 6000 yıllarına kadar uzandığını göstermektedir.

Adigelerin Avrupa’da yaşamış vahşi kavimlerle alakaları olmadığı gibi, Asya’dan gelen Moğollarla da bir ilgileri yoktur. Kafkasya’nın en güzel ve en mükemmel kıyafetli, soylu bir ulustur. Eski zamanlardan beri Kafkasya’yı fetheden fetheden devletlere tabi olmak zorunda kalan Adigeler büyük bir devlet kuramamışlardır. Ancak hiçbir ulusun idaresinde kendi dil ve kültürlerini kaybetmemişlerdir. Çesitli gruplar halinde yaşayan Adige kabilelerinin en önemlileri Abzegh veya Abadzeh, Bjedugh, Shapsugh, Natukuay, Temirgoy, Besleney, Hakusi, Kabardey’dir.

Tarih

Adigelerin Kafkasya’daki varlığı MÖ 6000’lere değin dayanır. MÖ 3000’lerde tarım ve hayvancılığın yanı sıra bakırı kullandıkları, seramik eşya ve daha sonra da tunçtan aletler yaptıkları bilinmektedir. Sindo-Moet olarak adlandırılan kavimlerden geldiği kabul edilen Adigeler, MÖ 6. yy.da Kuzey’de İskitkerle, Karadeniz kıyısında da Yunanlarla komşuydular. İskitler ve Yunanlarla kurulan ilişkiler, ekonomik ve kültürel gelişmenin yanı sıra Adige kentleri ve yazısının ortaya çıkmasını sağladı.

MÖ 5. yy.da merkezi Gorgippa (bugün Anapa) olmak üzere Bosporos Krallığı’nın yanı başında kurulan Sind Krallığı, varlığını iki yüzyıl kadar sürdürdükten sonra Bosporos Krallığı’na katıldı. Boshoros Krallığı’nın MÖ 3. yy.da ekonomik ve askeri çöküş sürecine girmesinden yararlanan İskitlerin izleyicisi Sarmatlar MÖ 2. yy.da Kuzey Kafkasya topraklarını ele geçirdiler. Adigeler Sarmatları ancak MS 1. yy.da Maniç ırmağının Kuzey’ine sürmeyi başarabildiler. Sarmatlardan sonra 4. ve 5. yy.larda Alanlar ve Hunlar geldi. Hun saldırıları sonucu kıyı kentleri ve deniz ticareti yok oldu ve Adigeler verimli topraklarının hemen hepsini yitirdi.

1220’de Kafkasya’yı istila etmeye başlayan Moğollar Adigelerin bir bölümünü ve Alanların çoğunu yok ettiler. Bunu izleyen Altın Ordu saldırıları sırasında topraklarının büyük bir bölümünü yitiren Adigeler, buna karşılık Alanların bazı topraklarını ele geçirdiler. Kuban Irmağı boyunca uzanan bu yeni topraklar üzerinde 14.yy.da Kabardey bölgesi oluştu. Altın Ordu devletinin yıkılmasından sonra daha önce yitirdikleri toprakların bir kısmını geri alan Adigeler bu kez de Kırım Hanlığı’nın saldırılarına hedef oldular. Kırım Hanlığı’nın Adigeleri ağır bir vergiye bağlaması Adigelerin Rusya’ya yaklaşmasına yol açtı. Bu zorunlu yakınlaşma Rusya’nın Kuzey Kafkasya’yı barışçı bir biçimde kolonileştirmesini de beraberinde getirdi. Adige-Rus dostluğu 18. yy.a değin sürdü.

Osmanlı Devleti’nin Rusya ve Avusturya ile girdiği savaşlara son veren 1739 Belgrat Antlaşması ile Kabardey bölgesi bağımsız hale getirildi. Rus yayılmacılığından kaygı duyan Adigeler, 1768-74 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlı’nın yanında yer aldılar ama savaş Rusların zaferi ve Kabardey bölgesinin ilhak edilmesiyle sonuçlandı. Bu arada Kırım’ı ve Kuban Irmağı’nın Kuzey’indeki Adige topraklarını ilhak eden Gürcistan’ı koruma altına alan Ruslar, Mozdok’tan başlayıp Kuban Irmağı’nın Kuzey’inden Karadeniz’e ve Tereke Irmağı’nın Kuzey’inden Hazar Denizi’ne uzanan müstahkem bir hat oluşturdular. Kuzey Kafkasya halkları buna tepki olarak İmam Mansur önderliğinde ayaklandılar ve 1787-91 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Osmanlıların yanında savaştılar ama savaş Rusların Kerç Boğazı’nın denetimini ve Anapa’yı ele geçirmesiyle sonuçlandı.

1829 Edirne Antlaşması ile Osmanlılar Adigeya üzerindeki haklarından Rusya lehine vazgeçti. 1838’de Adigeler’in elindeki Soçi ve Tuapse limanlarını ele geçiren Ruslar iç kesimlere doğru yeni kaleler ve karakollar inşa etmeye başladılar. Egemenlik alanı gitgide daralan Adigeler Ruslara karşı mücadeleye giriştiler. Dağıstan ve Çeçenya’da Ruslara karşı mücadele eden Şeyh Şamil, Adigelerle birleşmek için 1846’da Kabardey bölgesine gitti ama bu birleşme Adigelerce kabul görmedi. 1848’de bu kez naibi Muhammed Emin bölgeye gönderildi.1853-55 Kırım Savaşı sırasında Adigeler Novorssiysk kentini ve Taman Yarımadası’nın bir bölümünü Ruslardan geri aldılar. Şeyh Şamil’in 1859’da teslim olmasından sonra Rus Hükümeti Adigeleri topraklarından çıkarma kararı aldı ve ilk Adige sürgünü başladı.

1862’de harekete geçen Ruslar, Adige köylerini basıp yakmaya, geri dönüşü olanaksızlaştırmak için de tarlaları tahrip ederek halkı Karadeniz kıyısına doğru sürmeye başladılar. Mayıs 1864’te Ruslar Soçi ve Tuapse kentlerini işgal ettiler. Adigeya bu tarihten başlayarak Adige nüfusundan arındırıldı. Yalnızca kıyıboyu Shapsugh’da küçük bir Adige nüfusunun (bugünkü Adigeler) kalmasına izin verildi. Asıl Adige nüfusu ise Osmanlı topraklarına sürgün edildi. Gemilere bindirilen Adigeler, Karadeniz’in Anadolu kıyılarındaki limanlara, İstanbul, İzmit, İzmir, Ege Adaları, Rodos ve Kıbrıs’a çıkarıldı. Bir bölümü de Burgaz, Varna ve Köstence’ye götürülerek Balkanlar’a yerleştirildi. Göç sırasında açlık ve salgın hastalıklar yüzünden 100 binlerce Adige öldü. Anadolu’ya göç ettirilen Adigelerde yoğun olarak Orta ve Batı Karadeniz, Kuzeybatı, Batı, İç Batı ve Orta Anadolu’ya yerleştirildiler. Sürgün ve yerleştirme giderleri Osmanlı Hükümeti’nce karşılandı. 1830’da 1 milyonun üzerinde olduğu tahmin edilen Kafkasya’daki Adige nüfusu savaşlar ve sürgünden sonra 145 bine düşmüştü.

27 Şubat 1917’de Adige halkını anavatanlarından süren Rusya Çarlığı çöktü ve Çar II. Nikola tahttan indirildi. Bundan sonra ilk olarak Kuban ve Terek yönetim birimlerinde temsil edilen Adigeler özerklik istediler ve Ekim 1917 Devrimi’nden sonra Dağıstan ve Terek’te yaşayan Kuzey Kafkas halklarını temsil etmek üzere 1 Aralık 1917’de Vladikavkaz’da (bugün Orkonikidze) kurulan Terek-Dağıstan Hükümeti’ne katıldılar. Bu hükümetin Sovyetleri tanımayan Kuban ve Don yerel hükümetleri ile birlikte oluşturduğu Güneydoğu Birliği’nin yönetimi Mart 1918’de Sovyetlere geçti. Sovyetlere karşı çarpışan general Denikin 1919’da Terek ve Kuban’ı ele geçirdiyse de, Sovyetler Mart 1920’de duruma yeniden egemen oldu. Kasım1920’de Rus SFSC’ye bağlı Dağıstan ve Dağlı ÖSSC kuruldu. Dağlı ÖSSC içinde bir ulusal il (okrug) oluşturan Kabardey Adigeleri, 1 Eylül 1921’de Dağlı ÖSSC’den ayrılarak Kabardey özerk yönetim birimini (oblast) kurdular. 1922’de de Kabardey-Balkar, Karaçay Adige ve Adigey özerk yönetim birimleri kuruldu. Daha sonra Karadeniz kıyısında Shapsugh Ulusal il (okrug) oluşturuldu. 5 Aralık 1936’da ise bugün Adigelerin büyük bir bölümünün yaşadığı Kabarday-Balkar ÖSSC kuruldu.