BODOSLAMA ÇERKES SİYASETİ

YEMUZ Nevzat Tarakçı
27.02.2015

Kim ister, birine acı söz söylemeyi?

Tatlı sözler, iltifatlar dururken.

Kim ister, olumsuz eleştiri yazısı yazmayı?

Methiyeler, güzelliklere göz kırparken.

 

O halde neden bu acılı sözler?

Niçindir bu gerilimli ifadeler?

Değil mi ki insan övgüden hoşlanır.

Değil mi ki en şirin ifadeler kendini övgüde bulur.

Değil mi ki övmek, övülmek, iltifat en hoş duygudur!

Ama olmuyor işte!

Olmuyor!

Herkes, üç maymunları oynayamıyor!

İnsan sabır taşı olsa çatlar.

 

Ne mi oldu gene!

Toplumumuzun siyaset sevdası(!)

Yani bodoslama Çerkes siyaseti.

Acemilikler, tuhaflıklar, oldubittiler…

 

“ÇERKESLERİN GÜCÜ BU KADARMIŞ!”

Siz, kılı kırk yarmadan,

Gerekli istişare toplantılarını yapıp toplumu dalgalandırmadan,

Siyasete bodoslama dalarsanız, o sığlıkta boğulursunuz.

Siz, Çerkes toplumunun adını kullanıyorsunuz.

Siz, Çerkeslerin toplumsal ve kültürel problemlerini çözmeye adaysınız.

Siz Çerkeslerden oy isteyeceksiniz.

Bunlar doğru değil mi?

Peki, ya muhatabınız dönüp derse ki:

Arkadaş ben de Çerkesim, bu oluşumdan benim niye haberim yok?”

“Bu ne telaş, bu ne dağınıklık!” derse, ne demek gerekir?

Susmak mı?

Peki ya seçimden sonra, “Ne yazık ki Çerkeslerin gücü bu kadarmış!” diyenlerin karşısındaki tutumumuz?

 

VE KAFFED SAHNEDE

Toplum karar aşamasında, KAFFED suskun.

Bakıyorum da Kaffed yönetimi, irade koyması gereken hayati öneme haiz pek çok noktada tam bir irade birliği içerisinde suskun.

Susuyor!

Niçin?

İhtimaller çok.

Siyaseti konuşmak istemiyor.

Bu konuda söyleyecek sözü yok.

Yaşanan sürecin farkında değil…

Derken Kaffed sahnede.

Belirsizlikleri, bölünmüşlükleri gün evvelinden hissedip bölgesel toplantılarla toparlayıcı, yol gösterici olması gereken tepe kuruluşumuz sonunda konuştu.

Adaylar belirlendi, ayrışmalar derinleşti.

Dağınıklık, korkutucu belirsizlik zihinlerde tahribata yol açtı.

Savrulmalar hızını arttırdı…

Ve nihayet KAFFED konuştu.

Günaydın!

“Siyaseti konuşalım, buyurun!”

Konferans:

“Genel seçimler ve Çerkesler”

Zamanlama manidar!

Olsun!

Ne güzel, çok geç olsa da yine konuşacağız.

Dün konuştuk,

Bugün konuşuyoruz.

Yarın da konuşacağız.

Bakarsın günün birinde eyleme de geçeriz!

Atı alan Üsküdar’ı geçmezse!